- Anasayfa /
- Sektörden Haberler /
- Veri Analizi /
- CNC TEZGAHLARDA VERİ ANALİZİ
CNC TEZGAHLARDA VERİ ANALİZİ
Endüstri 4.0, modüler yapılı akıllı fabrikalarda, fiziksel işlemleri siber-fiziksel sistemler ile izleyerek, nesnelerin birbirleriyle ve insanlarla iletişime geçmesini ve bu sayede de merkezi olmayan kararların verilmesini hedeflemektedir. Endüstri 4.0’ın amacı insandan arındırılmış bir fabrika değil, daha çok bilgi teknolojileri kabiliyetlerinin kullanımıyla insan odaklı, bütün paydaşlara katma değeri yüksek organizasyonu oluşturmaktır. Teknoloji kabiliyetleri ile ilgili olarak makinelerden veri alınması önemli bir husus olup, 2010 yılından itibaren imalatı yapılan tezgâhlarda bu husus göz önünde bulundurulmakla birlikte, mevcut tezgâhlarda veriye yönelik herhangi bir alt yapı olmaması ve tezgâh parkurunun kısa sürede yenilenememesi bir sorun teşkil etmektedir.
CNC Üretim, Takip ve Verimlilik yazılımları, makina verimliliğini analiz eden, hata ve problemleri anlık geri bildirim yaparak kullanıcısına raporlayan ve hatasız üretim çözümleri sunan bir sistemdir. Makinelerin günlük çalışma sürelerinin yanı sıra özellikle duruş sürelerinin; arıza, hazırlık, yükleme/boşaltma, mola vb. alt kategorilerde raporlanması ise bu analizin daha hedefe yönelik veriler sunmasını mümkün kılar. İşletme yönetimi açısından veri kavramı şu şekilde tanımlanmaktadır. İşletme yönetiminde veriler fiziksel ve parasal hareketlerin kaydedilmesi, izlenmesi ve yönetim kararlarının verilmesi için kullanılmaktadır. Denetim ve karar verme süreçlerinin etkinliği bakımından, işletmecilikte veri kalitesi önemli bir yer tutmaktadır. Veri kalitesi, en genel anlamda, kaydedilen verilerin güvenilir ve kullanılabilir olması demektir. Kaliteli veriler ait oldukları kişi, nesne ve olguları geçerli bir biçimde betimlemektedir. Bu bakımdan veri kalitesi, verilerin temel oluşturduğu kararlarla ve karar vericilerle ilişkili bulunmaktadır. Verilerin geçerlilik derecesi bir ölçüde kullanım amacına bağlı olduğundan, veri kalitesi değerlendirmeleri için kullanılan ölçütler nesnel olabildiği gibi öznel de olabilmektedir. Yüksek veri kalitesi, başta kurumsal zeka uygulamaları olmak üzere, kurumsal kaynak planlaması, müşteri ilişkileri yönetimi, performans yönetimi, tedarik zinciri yönetimi ve elektronik ticaret çözümlerinin de başarısına olumlu katkıda bulunmaktadır. Buna karşın, özellikle satış, lojistik ve muhasebe operasyonlarında düşük veri kalitesinin yol açtığı aksaklıklar tepe yönetimlerinin dikkatinden kaçtığında ise, işletmeler açısından ciddi para ve itibar kayıpları söz konusu olabilmektedir. Makineler, bilgi ve teknolojinin somutlaşmış şeklidir. Takım Tezgâhları; otomotiv, savunma, havacılık, medikal gibi kritik sektörler başta olmak üzere sanayi ürünleri ve imalat sanayinin tüm sektörlerinde katma değeri yüksek teknolojiler üretmek için kullanılan “Temel Yatırım ve Üretim” makineleridir. Takım Tezgâhları sektörü, ülkelerin gelişme sürecinde stratejik öneme sahip olan ve temel üretim makinesi olması ile girdi sağladığı sektörlerin üretim becerilerini belirleyerek ekonomik gelişmede çarpan etkisi yaratan bir sektör niteliğindedir. Prof.Dr. Murat Yülek tarafından yazılmış olan “Ulusların Yükselişi “ kitabında, sanayinin 2. Evresi tanımında ithal edilen makine parkurunun tamir edilip çalıştırılmasının yanı sıra makine parkının verimli kullanılabilmesin de gerekliliği belirtilmiştir.
Türkiye, ithalat ile birinci evreyi tamamlamakla birlikte, ikinci evrede tamir ve satış sonrası hizmetlerde belli bir yetkinliğe ulaşmasına rağmen verimlilik konusunda yeterince yol alamamıştır. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de İmalat sanayi firmalarının % 95’i KOBİ’lerden oluşmaktadır. İmalat sanayindeki lokomotif süreçlerden birisi olan talaşlı imalatla ilgili olarak, firmaların büyük bir kısmı bir talaşlı imalatla ilgili herhangi bir veri oluşturmadığı gibi, mevcut kapasitelerini öngörememekte, herhangi bir planlama yapılmadığı için yatırım kararları anlık ihtiyaçlara paralel gerçekleşmektedir.
Yatırım maliyetlerinin rekabet edilen ülkelere göre yüksek olması sebebi ile sahip olunan tezgâhlar uzun süre işletmelerin elinde bulunmakta, ayrıca işletmelere sağlanan ayrıcalıklarla yurt dışından kullanılmış tezgâhların getirilmesinin yolunun da açılması sureti ile makine parkurunun yaş ortalaması büyümektedir. Avrupa’da 8-10 yıl olduğu düşünülen takım tezgahları yaş ortalamasının Türkiye’de 18-20 aralığında olduğu tahmin edilmektedir. Kısa sürede yaş ortalamasının düşülmesinin beklenmediği bir ortamda, günümüzün en önemli kaynaklarından birisi olan verinin mevcut tezgâhlardan alınabilmesi bir sorun teşkil etmektedir.